Bugün dünyada 280 milyon insanın kendi ülkesini terk ederek başka ülkelere göçtüğü tahmin ediliyor ki bu yaklaşık 3,5 Türkiye, 26 Yunanistan veya 43 Bulgaristan eder. Göçmenlerin 120 milyonunu zorla yerlerinden edilen mülteciler oluştururken, 160 milyonu da kendi isteğiyle ülkesinden ayrılmış. Gerçekten kendileri mi istemiş?
Ülkelerin içindeki göçler kuşkusuz bundan kat kat daha fazla. Göçlerin yönüne bakıldığında gerek iç, gerekse dış göçlerin büyük bölümünün daha az kalkınmış coğrafyalardan daha zengin coğrafyalara doğru olduğu görülüyor.
Elbette göç yeni bir olgu değil, insanlar tarih boyunca çeşitli nedenlerle defalarca göç ettiler, fakat tarihin hiçbir döneminde göç günümüzdeki boyutlara erişmemişti. Bugün dünya nüfusunun yüzde 3,6'sı doğduğu ülkenin dışında yaşıyor.
BİZ İŞGÜCÜ ÇAĞIRDIK AMA İNSANLAR GELDİ (*)
Türkiye yakın tarihinin en büyük göçünü Almanya ile 30 Ekim 1961'de imzaladığı İşgücü Anlaşması ile yaşadı. 1970’lerde işçi alımının durdurulmasına kadar 600 bin kadar yurttaşımız Almanya’ya göçtü. 1973 yılında Almanya’daki Türkiye kökenlilerin sayısı 900 bini buldu. Bu hafta izleyeceğimiz “Almanya’ya Hoşgeldiniz” bu süreci anlatıyor.
İnsanlarımız bugün de ülkemizi terk ederek yaban ellerde bir yaşam kurmaya çalışıyor. Bugün kaç yurttaşımızın başka ülkelere göç ettiğini bilmiyoruz. Hatta tahmin dahi edemiyoruz. Fakat ekonomik durumları Türkiye’den daha kötü durumda olan ülkeler dahil, dünyanın neresine giderseniz gidin, Küba’da dahi ülkemizi ekmeğini kazanmak için terk etmiş insanlarla karşılaşıyorsunuz.
Türkiye aynı zamanda göç alan bir ülke. Son on yıllarda ülkemize başta Suriye olmak üzere birçok ülkeden milyonlarca göçmen geldi. Bugün ülkemizde 4 bini Çanakkale’de olmak üzere 3 milyondan fazla Suriyeli yaşıyor ve bunlardan 238 bini Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı oldu. 800 bin kadar Suriyelinin de Türkiye’de doğduğu tahmin ediliyor.
OKUMA ÖNERİLERİ
https://kentenstituleri.org/2022/06/21/emperyalizm-kiskacinda-goc-ve-geri-gonderme-minel-ekmekciler/
https://kriterdergi.com/siyaset/kuresel-bir-mesele-olarak-zorunlu-goc-kim-sorumlu
(*) Frisch, Max. (1967). “Öffentlichkeit als Partner”. Frankfurt: Suhrkamp
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder